ANKARA
Cities such as London, Paris, Rome, Moscow, Tokyo, Athens and Berlin are among the world capitals that we can all think of. What if I ask where is the capital of Turkey? Many of those who do not live in Turkey will call this Istanbul. But it's not true. :) Istanbul is indeed Turkey's most well-known city, but the correct answer to the question I just asked would be Ankara. :) The capital Ankara is the city where I was born, grew up and still live. Today we will talk about Ankara together, let's get started.
Londra, Paris, Roma, Moskova, Tokyo, Atina ve Berlin gibi kentler hepimizin aklına ilk gelebilecek dünya başkentleri arasında. Peki Türkiye'nin başkenti neresi diye sorsam? Buna Türkiye'de yaşamayanların birçoğu İstanbul diyecektir. Fakat doğru değil. :) İstanbul gerçekten de Türkiye'nin en çok bilinen şehri fakat az önce sorduğum soruya doğru cevap Ankara olacaktı. :) Başkent Ankara benim de doğduğum, büyüdüğüm ve hala yaşadığım şehir. Bugün birlikte Ankara'yı konuşacağız, haydi başlayalım.
The Brief History of City
First of all, we have to make important sentences about the history of Ankara in this article. Ankara was under the control of different civilizations before the arrival of the Turks in the Anatolian geography. Civilizations such as the Hittites, Phrygian Kingdom, Persians and Roman Empire ruled in Ankara. In fact, it is recorded that Alexander the Great visited Ankara in 333 BC during his eastern expedition. The city, which came under the rule of the Seljuk Empire at the beginning of the 1000s with the entry of the Turks into Anatolia, came under the rule of another Turkish state, the Ottoman Empire, after a while after the collapse of the Seljuk Empire. The Ottoman Empire ruled here until 1922, when it collapsed, but Ankara could not be among the cities that developed much during this period. For example, while trade was intense in Anatolian cities such as Kayseri and Bursa, Ankara had an economy consisting of agriculture.
Öncelikle bu yazıda Ankara'nın tarihine dair önemli cümleler kurmak zorundayız. Ankara, Türklerin Anadolu coğrafyasına gelişinden önce birbirinden farklı uygarlıkların kontrolü altında kaldı. Hititler, Frigya Krallığı, Persler ve Roma İmparatorluğu gibi uygarlıklar Ankara'da hüküm sürdüler. Hatta Büyük İskender'in Doğu seferi sırasında milattan önce 333 yılında Ankara'ya da uğradığı kayıtlara geçmiştir. Türklerin Anadolu'ya girişiyle birlikte 1000'li yılların başında Selçuklu İmparatorluğu'nun idaresine geçen şehir, Selçuklu İmparatorluğu'nun yıkılmasından bir süre sonra da yine başka bir Türk devleti olan Osmanlı'nın hakimiyeti altına girdi. Osmanlı İmparatorluğu yıkıldığı 1922 yılına kadar da burada hüküm sürdü fakat bu dönemlerde Ankara fazla gelişim gösteren kentler arasına giremedi. Örneğin, Kayseri, Bursa gibi Anadolu kentlerinde ticaret yoğunken Ankara'da tarımdan ibaret bir ekonomi bulunmaktaydı.
The emergence of Ankara as a star city comes after the First World War. With the end of the great war in 1918 and the loss of allied powers, including the Ottoman Empire, the British, French, Italian and Greek armies began to occupy territory in Anatolia. Mustafa Kemal (Atatürk) Pasha, one of the highest ranking generals of the Ottoman army, who found this situation unfair and humiliating, started to organize a great resistance and freedom war against the occupations in Anatolia. He chose the city of Ankara as the center of this great struggle. Because Ankara was in the middle of Anatolia and was not yet occupied. A freedom struggle to be conducted from here would provide a great advantage to the army officers and the people. For all these reasons, on 27 December 1919, Mustafa Kemal (Atatürk) Pasha came to Ankara with his team. After the preparations made here, on April 23, 1920, a new parliament was established under the name of the Turkish Grand National Assembly. It was decided that this new assembly would rule the war of freedom and the unoccupied territories on behalf of the people. However, this city, which had not been developed and given importance until that day, suddenly began to be flooded by the Ottoman elites and the people.
Ankara'nın yıldız bir kent olarak ortaya çıkışı ise Birinci Dünya Savaşı sonrasına gelir. 1918 yılında büyük savaşın sona ermesi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun da içinde bulunduğu ittifak güçlerinin kaybetmesiyle birlikte Anadolu'da İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan ordularının toprak işgali başladı. Bu durumu haksız ve aşağılayıcı bulan Osmanlı ordusunun en üst rütbeli generallerinden Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa, Anadolu'da işgallere karşı büyük bir direnişi ve özgürlük savaşını örgütlemeye başladı. Bu büyük mücadelenin merkezi olarak da Ankara şehrini seçti. Zira Ankara, Anadolu'nun tam ortasındaydı ve henüz işgal edilmiş değildi. Buradan yönetilecek bir özgürlük mücadelesi ordu subaylarına ve halka büyük avantaj sağlayacaktı. Tüm bu gerekçelerle 27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa ekibiyle birlikte Ankara'ya geldi. Burada yapılan hazırlıkların ardından da 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi adıyla yeni bir meclis kurdu. Bu yeni meclisin özgürlük savaşını ve işgal edilmemiş bölgeleri halk adına yönetmesi kararlaştırıldı. Bununla birlikte o güne kadar pek gelişmemiş ve önem verilmemiş bu şehir birden bire Osmanlı elitlerinin ve halkın akınına uğramaya başladı.
The war of liberation carried out from Ankara ended in August 1922 with the success of the resistance officers and the people. In fact, the Turkish Grand National Assembly under the leadership of Mustafa Kemal (Atatürk) Pasha declared the Ottoman Empire collapsed as soon as the struggle was over (Abolition of the Sultanate, 1 November 1922). With the Lausanne Peace Treaty signed on July 24, 1923, all foreign soldiers were expelled from the Anatolian lands and sovereignty was declared over the whole of Turkey. Now it was time to establish the modern Turkish Republic. Istanbul was thought to be the capital of the new state. Because Istanbul was the capital of both the Roman and Ottoman Empires and was a world-famous very important city. Despite these, Mustafa Kemal (Atatürk) Pasha thought that the capital of the new state should be Ankara, the center of the liberation struggle. He convinced his staff nearby and Ankara became the new capital with the decision taken in the Turkish Grand National Assembly on 13 October 1922. After this date, this humble city started to develop rapidly and became the pride of the modern Turkish Republic. It was the Republic of Turkey and its people that made Ankara an important metropolis. That's a pretty decent story. ;)
Ankara'dan yürütülen kurtuluş savaşı, 1922 yılının Ağustos ayında, direnişçi subayların ve halkın başarısıyla sonuçlandı. Hatta Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa önderliğindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi mücadele biter bitmez (Saltanatın kaldırılması, 1 Kasım 1922) Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkıldığını da ilan etti. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması'yla da Anadolu topraklarından yabancı askerlerin tamamı çıkarıldı ve Türkiye'nin tamamında hakimiyet ilan edildi. Artık modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulma vakti de gelmişti. Yeni devletin başkenti olarak İstanbul düşünülüyordu. Zira İstanbul Hem Roma hem de Osmanlı İmparatorlukları'na başkentlik yapmış ve dünyaca ünlü çok önemli bir kent idi. Bunlara rağmen Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa yeni devletin başkentinin kurtuluş mücadelesinin merkezi olan Ankara olması gerektiğini düşünüyordu. Yakınındaki kurmaylarını da ikna etti ve 13 Ekim 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde alınan kararla Ankara yeni başkent oldu. Bu tarihten sonra bu mütevazi şehir hızla gelişmeye ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin yüz akı olmaya başladı. Ankara'yı da önemli bir metropol haline getiren Türkiye Cumhuriyeti ve halkı oldu. Oldukça vefalı bir öykü yani. ;)
Demographic Structure
Now let's talk about Ankara's demographic situation. As I just mentioned, Ankara stands in a central place that can be considered the heart of Turkey. The fact that the city is the capital, that it has been developing continuously for the last century, etc. The population has been increasing for many reasons. Today, a population of nearly six million lives in Ankara, making Ankara the second largest city in Turkey in terms of population. The most populous city, of course, is Istanbul, with a population of nearly twenty million. :)
Şimdi biraz da Ankara'nın demografik durumuna değinelim. Az önce bahsettiğim gibi Ankara Türkiye'nin kalbi sayılabilecek merkezi bir yerde duruyor. Şehrin başkent oluşu, son yüzyıldır devamlı gelişiyor oluşu, vb. sebeplerle nüfusu sürekli arttı. Bugün altı milyona yakın bir nüfus Ankara'da yaşıyor ve bu sayı Ankara'yı nüfus bakımından Türkiye'nin en büyük ikinci kenti yapıyor. En kalabalık şehir tabiki İstanbul, hem de yirmi milyona yakın nüfusuyla. :)
The population of Ankara is not a small population either. Unfortunately, there are also negative conditions brought about by this. Issues such as heavy traffic in recent years, immigration from the surrounding provinces, inequality of income between districts, emptying of villages and the disappearance of agriculture are among the biggest problems of the city.
Ankara'nın nüfusu da azımsanabilecek bir nüfus değil. Bunun getirdiği olumsuz koşullar da var maalesef. Özellikle son yıllarda ağırlaşan trafiği, sürekli çevre illerden göç alması, ilçeleri arasındaki gelir adaletsizliği, köylerin boşalması ve tarımın yok olmaya başlaması gibi meseleleler şehrin en büyük sorunları arasında başı çekiyor.
To be continued...
That's all I will write for this post for now, but Ankara's socio-cultural life, economy, nature, climate, etc. I will continue to write about the issues. Stay tuned. ;) See you again. :)
Bu gönderi için yazacaklarım şimdilik bu kadar fakat Ankara'nın sosyokültürel hayatı, ekonomisi, doğası, iklimi, vb. meselelerle ilgili yazmaya devam edeceğim. Takipte kalınız. ;) Tekrar görüşmek üzere. :)
Source for any information about Ankara: https://en.wikipedia.org/wiki/Ankara
Pinmapple link;